ilt
uye
Google PageRank Checker
SÜLEYMAN
Cadı avı olmasa da hayalet avı gibi bir şey ezoterizme bulaşmak, neyin var-neyin yok-neyin olmuş-neyin olmamış olduğunu tam bilmek olası değil.
"Hermes Trismegistus, The Three Times Great and Many Times Forged" adlı yazısında Octavio da Cunha Botelho Hermes diye bir varlık yaşamamıştır savında. Keza Zerdüşt için de aynı savı yineliyor. Bizim savımız da buna benzer ama gelen bilgilerin olduğu açık ve en azından Hermes-Zerdüşt-"Harut-Marut" 3'lüsünden biri var olmuş olmalı, izler ona işaret ediyorlar.
(Hz.) Süleyman da Kutsal Kitaplarda kesin var, ama tarihte varlığı-yokluğu konusunda net bir kanıt olmayan bir şahıs. Mabedin kalıntıları ortada, masonik semboller ortada, bu izi izleyen bir dizi insan ortada ama Süleyman yaşamış mı, yaşamamış mı belli değil. Garip bir durum.
İlam Ansiklopedisi yine geniş ölçüde bilgi? dolu. Söyledikleri arasında şunlar da var:
Kur’an Süleyman’ın cinlerden, insanlardan ve kuşlardan oluşan ordulara sahip bulunduğunu, bu orduların hep birlikte sefere çıktığını (en-Neml 27/17), emrinde çalışan cinlerin Süleyman’a yüksek ve görkemli binalardan, heykellerden, havuzlar kadar geniş lengerlerden, sabit kazanlardan ne dilerse yaptıklarını (Sebe’ 34/12-13), yine şeytanlar arasında onun için bina kuran, dalgıçlık eden ve başka işler görenlerin olduğunu da (el-Enbiyâ 21/82; Sâd 38/37) bildirmektedir. Bu hususlar kısmen farklı bir şekilde Ahd-i Atîk’te de yer almaktadır. Yine Ahd-i Atîk’te kaydedilen bir diğer bilgi olarak İslâmî kaynaklarda elini kana buladığı için mâbed inşasının Hz. Dâvûd’a değil oğlu Süleyman’a nasip kılındığı ve ona kan dökmekten uzak tutulacağı için Süleyman adının verildiği belirtilmektedir (Taberî, Târîḫ, I, 485).
Elini kana ulamayacak birinin bu büyüklükte bir ordu ile yola çıkması her halde rakibi korkutmak için olmalıdır. Tüm rakipler de korkmuş olmalılar.
Ekşi Sözlük'ten de şu alıntı yapılmalı:.
Tevrat' taki anlatıma göre sur kralı Hiram' ın yardımı ile Hiram usta' ya Süleyman Mabedini yaptırmaya başlayan peygamber/kral.
Süleyman Masonluğun kurucusu olarak kabul edilir. Tüm masonik mabedler de Süleyman Mabedinin bir sembolik replikası kabul edilirler. Hiram Usta da masondur ve Dul Kadının Oğlu'dur. Dul kadının oğlu olduğu için mason değildir, dul kadının oğlu olduğu için masondur. Facebook'tan da şu kırpıntıyı alalım:
“(…)Masonlardan birçoğu, O (Süleyman) ölmeden önce, yurt dışına çok uzaklara yolculuk etmeye başladı ve beraberlerinde Kardeşliğin Sırları‟nı götürdü(…) Eski Yasalar, Vinus isimli birinin, Bilim ve Sanatının ince bilgisini Almanya ve Galya‟ya getirdiğini beyan eder.
Vinus ismi ilginç, Zühre ve Sirius'u çağrıştırıyor.

Önemli olan husus şu ki Kuran Tapınağın yapılmasında cinler çalışmıştır derken, masonluk dul kadın oğlu çalışmıştır demekte.
Bunların her ikisi de doğru iseler, vurgu da göz önüne alındığında, cinler ile Dul Kadın=Zühre=Sirius aralarında bir bağ söz konusu olabilir. Olur ki söz edilen konumdan belli yapılar gelir insan bedenine girerler. Sonuçta cinler bizzat çalışmış olamazlar.
İkisinden en az biri yanlış ise her ikisi de mi, yoksa hangisi ?
ok "Sorulsa hace-i dana Selanik nerdedir bilmez, Bilir ama kaç tüy vardır Cebrail'in kanadında." demiş Eşref. Durum daha da kötü, Cebrail'in kanadı var mı-yok mu, onu bile bilemiyoruz. Binlerce, onbinlerce yılın bilgi birikimi bizi efsane ve hurafelerden dışarı çıkaramamış.
Şu anda net olarak gördüğümüz bir şey var: Kıyamet öncesi için Dünya üzerinde olacağı söylenen şeyler birer birer gerçekleşiyorlar; fazlası var eksiği yok. Ya kafayı takmıyor, boş ver deyip geçiyoruz; ya da akıl erdiremiyoruz. Hadi doğal olaylar önceden kestirilebilir olsunlar, son derece oynak bir varlık olan insan üzerinde söylenenler nasıl bu kadar doğru çıkabiliyorlar bilemiyoruz.
Bu durumun çeşitli nedenleri var:
1. Toptancılık, mikrobu bilmeyince çocuk felcinin sorumlusu olarak saygıdeğer hocalarımız cinleri görmüşler. Çocuk felcinin cinlerle ilintisi olmadığı görülünce cinler de yoksınıfına salınmışlar.
2. Tembelliğimiz ve keyfe düşkünlüğümüz. Parasal kaynakları doğal olayların anlaşılmasından çok bizim gereksinme olarak gördüğümüz yaşamı kolaylaştıran nesnelerin araştırılmalarına yönlendirmeyi yeğlemişiz. Yeğleriz de.
3. Bencilliğimiz, elitistliğimiz. Bilgi güç olduğu için her bilen her bildiği şeyi vermiyor. Yer oluyor bunun dışında ketumluk gerekiyor, parasıyla bile verilmiyor.
4. "Gençler bilse idi, yaşlılar yapabilse idi." denir. Nesilden nesile bilgi trasferi zamanında ve bütünsel olamıyor.
5. Barbarlığımız. Bir dizi tarih kahramanı kitaplık yakmakla maruf.
Ve galiba izin vermeyenler de varlar; böyle kalmamızı yeğleyenler de varlar. Onbinlerce yıldır bilgisizliğimizi yenemedik, ve kaba tabirin düzeltilmiş şekli ile "Nasıl geldikse öyle gideceğiz bu Dünya'dan.
3 çeyrek asırdır oldukça rahat yaşadık ve bu rahata alıştık; obezleştik, tembelleştik ve hatta bedensel ölçülerden kaybettik. Kaybımız kg. olark görülmese de güç olarak görülebiliyor. Daha önce de duyduğum "Zaman kötü, kolla ..." sözü giderek daha fazla anlam kazanıyor. İnsan gelecek güvencesini yitirdiğinde hem zihinsel hem de bedensel olarak hastalanıyor. Hesse "Müzik gürültüye dönüştüğünde toplum çöküştedir." der. O durumdayız.
Daha dün küçük oğlum Internetten bir ekran kartı almış; kart arızalı çıkmış. Arızalı kartı bile-bile satmış karşı taraf. Biz yapamayız.
Daha 1 ay önce bahçeme girildi, bahçe çalışması için kullandığım ne varsa alındı. Alanın kazancı 30 TL dolayında olmalı, benim kaybım 300 TL. Harcamam 600 TL ama aletlerim de yenilendiler.
Televizyonda gördüğüm Uludağ eğlenceleri, elinde bıçak kadın kovalayanlar, pompalı dehşetleri vb. bir dizi olay pek de hayra alamet değil gibiler. Durum "Perşembe!nin gelişi, Çarşamba'dan belldir." sözü mü yoksa "Arkadan asmakabakçı geliyor." sözü mü duruma uygun olur kesin bilmek zor.
Her ne kadar yük bizim omuzlarımızdan indi ise de gelecek nesiller de bizim yavrularımız düşüncesi ile davranmak ve sorumluluk yüklenmek doğru olur sanıyorum, umarım benim gibi düşünen başkaları da vardır, ve umarım çoğunluk oluruz.
ok Bir yerde insan da çaresiz:
Dar bir yola sokulmuş, küçük bir gezegende büyük bir üreme yeteneği var. Yaşam için çok uygun koşullara sahip alanlar sınırlı ve uygun olmayan yerlerde de koşullar oldukça zorlayıcı olabiliyorlar.
Nüfus doğal yollarla kısıtlanırken koşullar oldukça ağır. Şeyhi dediği:
Bir eşek var idi zâif ü nizâr, Yük elinde katı şikeste vü zâr.
Gâh odunda vü gâh suda idi, Dün ü gün kahr ile kısuda idi.
Ol kadar çeker idi yükler ağır, Ki teninde tü komamışdı yağır.
Nice tü kalmamışdı et ü deri, Yükler altında kana batdı deri.
Belki toplu yaşayıp da diğer hayvanların gözünü korkutabildiği için, belki de yaratılış itibarıyla diğer hayvanların sevdikleri bir av olmadığı için sorunları hayvanlardan biraz hafif. Bazı şeyleri çevresideki tinsel varlıklardan sorabiliyor, bir şekilde ellerini de ruhunu da göklere açabiliyor ama ne yazık ki gök de iki kapılı. Bir de vaad verip kandıranı var, hikmet-ü Hüda. Bir devre toptan bilgiler geliyor, yine Şeyhi dediği:
Birgün ıssı ider himâyet ana, Ya’ni kim gösterür inayet ana.
Aldı pâlanını vü saldı ota, Otlayurak biraz yüridi öte.
Alışmamış kıçda donun durmayacağı da bilindiği için gelen bilgilere kısıtlama konuluyor. Burada bugüne değin bu kısıtlamaların geçerli olduğu günlere değinildi ve sonuç da pek başarılı değil.
Göğün 2. kapısı oldukça etkin, buna iizin veren de 1. kapı görülüyor. Ara sonuç yine Şeyhi anlatısı ile:
Ki birüz bunlarunla hilkatde, Elde ayakda şekl ü sûretde.
Bunlarun başlarına tâc neden, Bize fakr ü ihtiyâc neden.
Son sonucun ne olacağı henüz tam anlamı ile belli değil, ama unutmamak gerekir ki Dünya Beni Haşim'den bir yetimin yoğun çabası ile yapabildiklerini Beni Umeyye'den birilerinin kolayca alt-üst edebildikleri bir Dünya.
Kötülük ve iyilik simetrik değiller; yıkmak yapmaktan çok daha kolay.
İnsanın da doğası kolaya meyilli, gücü sınırlı. Akla ister istemez Münacat'ı ile Yunus Emre geliyor.
ZİYARETİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ; YARARLI OLDUĞUMUZU UMUYORUZ.
BİZE isoger1@hotmail.com HER ZAMAN YAZABİLİRİNİZ.
...
© 2015 , İsmail GERMAN. HER HAKKI SAKLIDIR
PLEASE PREFER GIVING LINK IF THAT SUFFICES

      EZOTERİZM
Hürriyet
Wikipedia
İslamAnsiklopedisi
EkşiSözlük
Facebook
Slayt
MasonikÖyküsü
Biblepaedia
Sözcü
YouTube
EssayFM
Naram-Sin